Sadece Komedi Olmayanlarda Bugün / Paquita Salas / Dizi Eleştirileri
Ülkemizdeki La Casa de Papel dalgası etkisini azaltırken
itiraf etmeliyim ki Avrupa yapımı dizilere ilgi gösterilmesi beni fazlasıyla
mutlu etti.
Bugün Avrupa Sineması
hakkındaki çekingenliğimiz, cahilliğimiz –nasıl tanımlarsanız, siz seçersiniz-
biraz azalmışken Avrupa Sineması’ndan, yine İspanya’dan bir dizi önereceğim.
Dizi, ilk sahnelerini izlerken hissettiğim hisleri final bölümünde fazlasıyla
değiştiren ve iyi ki izlemişim dediğim Paquita Salas.
Paquita Salas, bir menajerlik şirketinin başındaki Paquita
ve onun biricik sekreteri Magui’nin 25 yıllık PS Menajerlik ’in çöküş
dönemindeki durumu konu alıyor. Böyle çöküş falan dediğime bakmayın, dizi
aslında bir komedi dizisi. Her ne kadar bunu sık sık unuttursa da…
Paquita Salas aslında
bir karakter komedisi, şunun farkındayım ki artık karakter komedilerine ülkece
fazlasıyla doyduk. Fakat Paquita şaşırtıcı derecede benzersiz bir karakter, ilk
sezonu sadece beş bölüm olmasına rağmen, Paquita bana hem bekleneni sundu hem
de beklenmeyeni... İşte bu ilgi çekici, özelliklerinden dolayı bir karakter
komedisini övüyor olacağım.
Dizilerde özellikle
oyuncuların doğallığına çok önem veriyorum. Yapay bir mimik, suni bir tepki
beni hemen diziden soğutuyor... Paquita Salas'ı canlandıran Brays Efe bir erkek
olmasına rağmen kimi zaman çekici, kimi zaman anaç bir kadın karakteri oldukça iyi canlandırıyor.
Sekreterimiz Magui'ye
can veren Belén Cuesta ise rol için kelimenin tam anlamıyla biçilmiş kaftan.
Magui karakterinin çekingen, özgüvensiz bir yandan da içten içe kontrol manyağı
yönlerini çok başarılı ortaya koyuyor. Karakterik özelliklerin fiziksel
özelliklerle bağdaştırılmasını her ne kadar doğru bulmasam da Cuesta'yı
görmeden önce Magui'nin özelliklerini duysam ben de bu rol için en doğru
seçimin Belén Cuesta olacağını ileri sürebilirdim.
Avrupa sinemasının
doğallığı bu diziye de fazlasıyla yansımış. Alışık olmadığımız, özensiz görünen
kamera açıları, ani yakınlaşmalar- uzaklaşmalar diziye genç işi, taze bir hava
katıyor ki bir komedi dizisinin böyle olması en azından benim için diziyi bir
iki adım ileri taşır.
Müzikler oldukça
güzel, latin ezgilerini seven ben elbette ki beğenmemezlik yapmadım. Özellikle
dizinin komedi dışı kısımlarında kullanılsa da müzikler oldukça tamamlayıcı ve
etkileyici.
İntrolar sizin için önemli midir bilmem ama ben güzel bir
intro gördüğüm zaman fazlasıyla mutlu oluyorum. İki sezonda iki farklı introya
sahip dizi, izlerken introsunu atlamadığım sayılı dizilerden.
Az çok diziyi
beğendiğimi söyledikten sonra şunu da eklemeliyim ki beğenmediğim pek bir şey
yok, sadece aklımda soru işaretleri bırakan ufak tefek hususlar var.
Dizi bir komedi
dizisi ama modu çok hızlı şekilde depresif bir havaya bürünebiliyor. Buna ilk
defa şahit olduğumda şoka uğradım, ne olduğunu anlamakta güçlük çektim. Çok çok
sert geçişler, çok sert yükselişler düşüşler... Bir yapımın ana konsepti
dışında bir şeylere de değinmesini severim ama dediğim gibi
"değinmesini". Paquita Salas bu konuda şansını biraz zorluyor. Duygu
geçişleri konusundaki köşeler biraz daha yumuşatılabilirdi sanki.
Fakat bu bir tarz meselesi. Benim canımı sıktı mı? Kısmen.
Bu bir başarısızlık mı? Kesinlikle hayır.
O kadar övgüye rağmen
gözüme ufak ufak takılmış bir rahatsızlıktan bahsedeceğim; Dizinin komedi
unsurları olmasa da diğer kısımları belli noktalarda tekrara düşüyor. Yani 5
bölümlük bir ilk sezonda -her bölüm 20 küsur dakika- iki kez Paquita'nın aynı
tersliği yaşaması ve iki tersliğin de hemen hemen aynı şekilde atlatılması
biraz can sıkıcı, bunaltıcı.
Olayların tekrarı
bize güzel bir karakter gelişimiyle, hatalarından ders çıkaran bir Paquita ile
sunulsaydı belki de bu kadar göze batmazdı.
Paquita Salas işte böyle bir dizi, umarım siz de izler benim
gibi keyifli vakitler geçirebilirsiniz. İzlerseniz de yorum bırakmayı ihmal
etmeyin...
IMDb puanı: 7.9/10
Çağlar Paksoy puanı: 9/10
Yorumlar
Yorum Gönder