Çağlar Paksoy

 25 Şubat akşamı itibarıyla 12. Ankara Kitap Fuarı sonlandı. Bu yıl geçen yıllara göre daha az kitap alıp daha çok para harcadım. Geçen yıl 50 TL ile 11 kitap alabilmiştim ama bu yıl ne yazık ki bu istatistiği yakalayamadım ama yine de kitap fuarına gitmiş olmak beni mutlu etti. Gelen tüm yayınlara ve sahaflara herkes adına teşekkür ederim. İyi ki gelmişsiniz.  Evet, bu teşekkürden sonra gelelim değerlendirmelerimize:  Özellikle değinmek istediğim iki nokta var ki bunlardan birisine zaten daha önce de fuara dair rehberimde değinmiştim. İndirimler. İndirimler yine çok çok yetersizdi. Ulan isyan etmem gerek burada çünkü ben 2 aydır ‘’ Amaan, ne olsa fuardan alırım’’ diyerek kitap almıyorum,   sonuç olarak yine gidip paşa paşa alacağım kitapevlerinden.  Şimdi yeniden bir beyefendi oluyorum ki Pegasus Yayınları’nın hak ettiği övgüyü hak ettikleri şekilde verebileyim. %30-%50 arası indirimler yapan Pegasus’tan 4 kitap aldım. Normalde Pegasus Yayınlarına karşı tek başıma b

 Demet Evgar’ın başrolü üstlendiği Sofra Sırları 16 Şubat günü vizyona girdi ve ben de biraz geç olsa da filme gitme imkânı yakalayabildim.  Film, kısaca özetlemek gerekirse en sevdiği şey yemek yapmak olan sıradan bir kadının, eşinden aldığı kötü bir haber sonrası başladığı cinayet silsilesini anlatıyor. Hikaye kısmen altı boş gibi gelse de işleniş, oyunculuk ve cidden başarılı görüntü yönetmenliğiyle oldukça keyifli birkaç saat sunuyor.  Filmde gerçekten sevdiğim şey Neslihan karakterinin bu kadar iyi yansıtılabilmesiydi. Karakterin dengeli bir ruh hali yoktu, bu yüzden de Demet Evgar gibi usta bir oyuncunun hayat veriyor olması beni fazlasıyla mutlu etti. Filmin tamamı boyunca görebildiğimiz tek karakter de Neslihan karakteri zaten, bu yüzden Neslihan'ı sevin. Açıkça söylemek gerekirse Demet Evgar faktörü kullanılmıyor olsaydı film bu kadar çok salonda oynayamayacaktı. Ama oynuyor olması güzel yine söylüyorum iyi ki Demet Evgar.  Demet Evgar’ı yeterince övdükten

 Çin için yeni bir yılın başlangıcı olan ay yılbaşı yine geldi ve Steam geçen yıl bir indirim düzenlememesine rağmen bu yıl fazlaca oyunda kısmen iyi sayılabilecek indirimler sunma kararı aldı.Kısmen iyi indirimler diyorum çünkü PUBG bu indirim döneminde de fiyatını istikrarla korudu veya Cuphead, Stardew Valley – Divinity Original Sin 2 gibi kaliteli oyunlar %10-%20 gibi indirim adı altında cep yakan satışlarına devam ettiler.  Uzun lafın kısası gerçekten iyi indirimlerle karşımıza çıkan ve gerçekten parasını hak eden oyun sayısı yok denecek kadar az. Durum buyken ben de size benim oynayıp memnun kaldığım veya çok oynamak isteyip bu indirimlerde alacağım 10 oyundan oluşan bir liste hazırladım. Keyifli Okumalar Efenim! 1) Life is Strange 7.75TL Life is Strange seçim tabanlı oyunlar arasında en sevdiğim oyunlardan biri; Güzel  atmosferi, zekice planlanmış hikayesi ve enfes müzikleriyle –oyunun bir müziği uzun süredir telefonumun zil sesi, o kadar iyi müzikleri var yani- bu fiya

 Ölümlü Dünya vizyona gireli 20 gün oluyor ve ben bu filmi bu kadar geç izlemiş olmanın pişmanlığını yaşıyorum.  Bu yıl gerçekten komedi filmleri açısından Türk Sineması olarak güzel bir açılış yapmış olduğumuz bir yıl oldu. 2017 yılının son ayında çıkmış olmasına rağmen Aile Arasında bu listede yer almış başarılı filmlerimizden biri. Aile Arasında’nın yanı sıra çoğu kişinin aksine filmi izledikten sonra ‘’GORA da neymiş be’’ dediğim film Arif v 216 da bu listedeki bir başka film. İki gün önce bu listeye benim için bir film daha eklenmiş oldu; filmi tahmin etmek zor olmasa gerek. O film tabii ki Ölümlü Dünya’dan başkası değildi.  Aslında açık konuşmak gerekirse Ölümlü Dünya hakkında bir şey yazmayı planlamıyordum ama biraz düşününce filmin öyle köşeye atamayacağım bir film olduğunu fark ettim ve bir iki kelam etme kararı aldım.  Nereden başlayacağım konusunda emin değilim ama klasik bir başlangıç yapıp oyunculuklardan bahsedeceğim.  Ölümlü Dünya; Ahmet Mümtaz

Şubat ayı bir kez daha geldi. Bu ay benim ve diğer Ankara sakinleri için ‘’Ankara Kitap Fuarı’’ demek. Az önce de söylediğim gibi Ankara kitap fuarı her yıl her şubat ayında tahminen ayın 2. veya 3. çeyreğinde başlar ve ay sonuna doğru biter.   Bu yıl da Ankara Kitap Fuarı 16-25 Şubat tarihleri arasında Ato Congresiumda gerçekleşecek. On ikinci kez gerçekleşecek olan fuar, 10.00-20.00 saatleri arasında açık olacak ve girişler; öğrenci, öğretmen ve engellilere ücretsiz olacak. Güzel bir tanıtımın ardından artık bu fuarı nasıl daha verimli geçirebileceğimiz konusuna geçelim. Ben ilk kitap fuarıma lise çağlarımda gitmiştim ve o zamandan beri de hemen hemen her Ankara Kitap Fuarı’na gidiyorum bu yılki fuara da kesin tarih belli olmamakla beraber koşarak gideceğim. O zamandan bu yana Ankara Kitap Fuarı hakkında çok şey öğrendim ve fuarın yaklaşıyor olması sebebiyle de böyle bir rehber hazırlama kararı aldım.  1.   Beklentinizi düşük tutun Ato Congresium büyük bir mekâ

Tebrikler; Ekim ayı çalışma kurası çekildi. Kurada sizin adınız çıktı. Grestin Sınır Kontrol Noktası’ndaki görevinize başlayacağınız bilgisi Kabul Bakanlığı’na bildirildi. Siz ve aileniz için Doğu Grestinde bir daire tahsis edilecek ve ev 8. Sınıf olacak. Yaşasın Arstotzka! Arstotzka’daki maceramız işte böyle başlıyor. Ne müthiş bir açılış değil mi? Sakin olun; bu oyun da tıpkı açılışı gibi müthiş… Papers, Please Lucas Pope elinden çıkma klasik tarzdan uzak şekilde hazırlanmış, dikkatimizin oyundaki en büyük yardımcımız olacağı bir bulmaca oyunu. Oyunun düşük sistem gereksinimleri ve düşük hafıza isteği hemen hemen her kesimden insanın oyunun keyfine varmasına olanak sağlıyor. Bunları bir kenara bırakırsak oyun çok tatlı grafiklere ve bir o kadar da güzel ses ve müziklere sahip. Müzikler ve sesler o kadar başarılı ki oyunun geçtiği ülke Arstotzka’nın ne kadar farklı bir ülke olduğunu ayrımsamak işten bile değil. Oyunu birazdan özetleyeceğim ama ondan önce oyu

Mom 2013 yılında Anna Faris ve Allison Janney’in başrolleriyle yayın hayatına başladı ve böylece benim ilk sezonlarını fazlasıyla sevdiğim bir dizi olan Two and a Half Man dizisinin yapımcısı Chuck Lorre, güzel komedi dizilerine bir yenisini daha eklemiş oldu.  Anna Faris hayranlığımdan olsa gerek Mom başladığı an olmasa da yapabildiğim en kısa sürede – emin olmamakla beraber 4. Bölümün yayınlanmasının ardından- izlemeye koyuldum. Mom şu an 5. Sezonunda ve birkaç sezon daha yayında kalacağını tahmin etmekteyim.  Dürüst olmak gerekirse bir dönem –bu kadar sevmeme rağmen- Mom izlemeyi bıraktım ve o dönemden beri Mom izlemiyordum. Yarıyıl tatili vesilesiyle kendimi oyun- kitap- dizi üçlemesi içinde boğmak istediğimden bir dizi arayışındaydım ve karşıma bir anda cennetten bir parça Mom yeniden çıktı. ‘’Komedi sadece komedi mi ?’’ gibi ağır bir başlığı hak ediyor mu konusuna detaylı bir açıklama getireceğim ama uzun lafın kısası ‘ ’evet, hak ediyor’’ Mom sıradan bi