Ah Arstotzka / Papers, Please / Oyun Eleştirileri
Tebrikler; Ekim ayı çalışma kurası çekildi. Kurada sizin
adınız çıktı. Grestin Sınır Kontrol Noktası’ndaki görevinize başlayacağınız
bilgisi Kabul Bakanlığı’na bildirildi. Siz ve aileniz için Doğu Grestinde bir
daire tahsis edilecek ve ev 8. Sınıf olacak. Yaşasın Arstotzka!
Arstotzka’daki maceramız işte böyle başlıyor. Ne müthiş bir
açılış değil mi? Sakin olun; bu oyun da tıpkı açılışı gibi müthiş…
Papers, Please Lucas Pope elinden çıkma klasik tarzdan uzak
şekilde hazırlanmış, dikkatimizin oyundaki en büyük yardımcımız olacağı bir
bulmaca oyunu.
Oyunun düşük sistem gereksinimleri ve düşük hafıza isteği
hemen hemen her kesimden insanın oyunun keyfine varmasına olanak sağlıyor.
Bunları bir kenara bırakırsak oyun çok tatlı grafiklere ve bir o kadar da güzel
ses ve müziklere sahip. Müzikler ve sesler o kadar başarılı ki oyunun geçtiği
ülke Arstotzka’nın ne kadar farklı bir ülke olduğunu ayrımsamak işten bile
değil.
Oyunu birazdan özetleyeceğim ama ondan önce oyunun benim
üstümde bıraktığı ilk izlenimden bahsetmem gerek. Oyun benim için ilk birkaç
dakikada fazlasıyla karmaşık bir yapıdaydı; bu ilk başlarda sizi sıkabilir ama
oyun dinamik bir oynanış şekli sunduğundan sıkıldığınızı fark etmeden uzun
saatleri deviriyorsunuz. Ben oyunu ilk oynadığımda tamı tamına altı saat
oynayıp oyuna iki kez baştan başlamıştım. Böylesi bağımsız bir oyun için bu
öyle kolay bir şey değil.
Oyunu kısaca özetleyecek olursak, siz Arstotzka adlı
komünist bir ülkenin çekiliş sonucu iş başına gelmiş sıradan bir vize
memurusunuz. Her gün ülkeye girişleri kontrol ediyor, illegal işleri ortaya
çıkarıyor, aileleri ayırıyor ve en basit tabirle aç karnınızı zar zor doyurmaya
çalışıyorsunuz.
Biliyorum böyle anlatınca çok da heyecanlı gelmiyor fakat
yapımcılar da bunu düşünmüş olacak ki her geçen gün farklı kurallarla
boğuşuyorsunuz. Papers, Please en beklemediğiniz anda bir terör saldırısı veya
yasadışı örgütler tarafından gelen tekliflerle sizi canlı tutmayı başarıyor.
Papers, Please’de bir aile sistemi var ve bu gerçekten
önemli, zira ben ilk oynadığımda ‘’Aile ne yaa, ben tek başıma free free
takılırım.’’ dedim ama ailenizdeki tüm bireyler öldüğü taktirde oyun sizin için
bitiyor.
Her şey bir kenara oyun sizi kesinlikle sıkmıyor. Emin
olarak geçişine izin verdiğiniz birinin yüzünden şaçma sapan bir şekilde ceza
yediğiniz an canınız sıkılmıyor aksine oyuna daha sıkı sıkıya sarılıyorsunuz.
Dikkatinizi birkaç kat artırarak tabii ki…
Elbette bu oyunu beğenen tek kişi ben değilim. Oyunun aldığı
ödüllerden birkaçını da aşağıya bırakıyorum.
Oyuna Steam, Humble Store, GOG.COM gibi platformlardan
ulaşabileceğiniz gibi oyun App Store ve PS Vita’da da oynanabilme imkanı
sunuyor.
Çağlar Paksoy puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder